Sahi ne değişti
Neler oluyor hayatın da?
Kim bu hayat denen kurgulamalar
Kim bizi, ayıran?

Kim engel oldu
Hangi duvar durdu karşımız da
İliklerim de yaşadım ben seni
Gözlerin de küçüttüğünü büyüttüm

Büyüdük zamanla, zaman dur dedi
Yaklaşma gönüle.
Adım atamaz olduğumu
Öleceğimi bilsem bile,
Adım atmamak nedir dedim?
Aynayla konuşurken

Bu yüzden susuyordu aynalar
Beni görünce
Neticesi olamıyan, derman bulamayan cevaplar veremedi.
Aklım bulanıktı gökyüzümü
Kaybettim şimdi ıssızlıktayım

Tekrardan flag'tan bir damla
Alıp zamanının oyunlarını izledim
O kadar yavaş oynadım ki
Zaman durdu

Beni unutmuş olma ihtimalin
Öldürürdü beni
4 seneyi yakabilmen
Beni yakmandı
Ben yansam da üzülmem
Unuttuğun an.
Hüzün diyarına hazır biletim

Seni anlattım tekrardan
Aynalar susuyorlardı
Kendime sordum
Her yol nasıl çıkar ona?

Kader ile ramak arasın da
Kalan çizgideyim
Sana ramak kala kesildi bant
Ve koptu film

Kafamda kurguladım gönülü
Yarattım ben onu
Yaratıp konuştum,
Bensiz bir ruhtan ibaret biriydi
Şunları döktü ağızdan;
"Bilemiyorum ne değiştini ve hiçbir şey değişemiyecek kadar durgun hep aynı ve aynı geçmiş."

Gönül bu işte bu dedim
Yarattığım gönülü tek ben gördüm
Konuşuyorduk arada
Susuyordu, oda biliyor dolduramadı
Seni.

Elimi başıma götürüp yalnızlığına
Çöktüm
Ben densizdim ve sensiz
Gitme kelimesi yankı aradı
Dudaklarım konuşamazdı
Yorgunduk biz
Harmanladım 4 seneyi
Tekrardan okudum mesajları

Ben kimim?
Gönül nerede?
Içim acıyor cevaplar bulanımıyordu
Ağlayıp ölmeyi diledim.

Aynı dileği bana gel diyede diledim?
Kimden neyi diledim, bilemezdim ben
Kararıyor gözüm uykusuzluk vurdu
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım
Aynıydı, her gün giyiniyor maviyi
Ve gösteriş yapıyordu
Sağlamdı gök

Ben sağlam olurdum olsaydın
Ölüm ince çizgiyse
Ben o çizgide oynarım
Aradım da bulamadım seni
Aynı mesajlar duruyor
Geçmiş dedi biri ; geçmiş, geçer
Unutulur bırakılır biten şeyleri unut.

Kim neyi?
Kimden neyi?
Ne oluyordu?
Gönülü kim unutturur dedim
Çekip gittim, bunu nasıl derler?
Ben onu unutma fikrini
Çıkan ağızımdan söker atarım
Tabi "gönül alışkın unutmaya çalışmaya"

Çalışkandır gönül
Her kavgada atar 4 seneyi
Ve yeni hayat kompozisyonunu yazar
Yeniden kitabın başını açar hayat kurar

Gönül hayatcıdır..
O kurar hayatını
Çizer projeyi
Beni siler, silgiyle.

Bu kadar kolay silemez silgi
Bizi bitiremez o silgi
Kim siler bizi, kim o silgi
Beni karalar ama silemez o silgi.

Huzur diledim kendime
Hep dilek dilemezdim biri tutsun diye
Ya sana dilediklerim?

Kapı aralandı annem şaşkın vaziyette, yerde yatan ve bir şeyler
Yazan beni görünce korkttu

Kim korkmadı ki?
Ben gitmenden korkuyordum
Unutma ihtimalininde deliriyordum
Deliydim ben, seni yaratıp sevdim ben.

Korkuyordum yatağımın ucunda
Ölüm arıyordu beni, ama kapatmıştım telefonu
Gönül dedim akan kanlara?

Kanlar süzülürken kapıyı kapattım
Tek'im ben tek başıma ölmeliyim
Gönülü aramıyor ve sormaz oldum
Nereye gitmişti ki?

Sorularım dönüyordu dilimde
Hecelerim tekrara sardı
Unutulduk biz terkeldik biz
Biz kimdik dedi, beynim?
Kimiz biz sorguladım direncimi
Sana olan öfkem yeniyordu
Diz kapaklarımı çöküyordum yere
Yıkılıyordu göz kapaklarım ve ruhuma kar yağdı herhangi bir bilimin metafozun da ölüyordu deneklerim, bin tane ölü vardı sinir rıhtımım da ve hepsi denendi aşk katil olup doğuyordu beni seçti eros!

İlk gün dedim şeytana, oraya götür beni. Tutup kolumdan ha gayret dedi, gidiyordum gönüle belki arafata.

Ben bir meçhulum, ve ararım
İçimde birileri var sana yazan
Benim kabiliyetim yok!
Ben değilim bunları yazan
Peki sen nerdeydin içimde ki
Ben seni yazarken, doktorum getiriyordu haplarımı

"Paronayaları arttı, ne yapabilirim bilmiyorum, sakinleştiriciler bünyeye artık zarar verebilir"

Tekrardan kapanıyordu göz kapaklarım. Tekrardan uyku ve seni unutma ihtimali..  Kesersem bileklerimi ulaşabilirmiyim sana. Bana bir dokun bin yaşarım ben, ve aynı manifesto oluştu. Ve aynı kurgular ve aynı aşık olduğum gün! Haplar sakinleştirici iğneler nicel. Benim aşkım nikel!

Sahte gülen insanlar
Iyi olcaksın palavraları
Ve odama bırakılan defter
Başka şeyler yaz ve çiz.
Ne gibi dedim? Gönül haricin de kim doldurabilir defteri. Susuyorlardı korku sardı, tekrardan bağırdım kendime odaya dünyaya..

Koşuşmalar başladı adananın her ucun da Halbu ki ben başındayım
Çık gönül düşlerimden, al pis hayallerini git artık git yoruldum, yıkama beynimi kötü hayallerinle şeytanım olma

Yakarışlarım tekrarlandı,
Televizyonların alt tarafında
Geçiyordu.